Domuz Gribi Hakkında
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Domuz Gribi Hakkında
Domuz gribi nedir?
A tipi influenza virüsleri, domuzlarda solunum yolu enfeksiyonuna ve epidemilere yol açmaktadır. Domuzların bakımını yapan ve üreten bireylere bulaşabilmektedir. Kuzey Amerika'da insanlarda solunum yolu hastalığına neden olan virüsün, domuzları hastalandıran Tip A influenza virüsüne benzer genetik nitelikleri taşıması nedeniyle hastalık "Domuz Gribi" olarak tanımlanmıştır.
Hastalık, 2009'un Mart ve Nisan aylarında önce Meksika'da başlayıp daha sonra Kuzey Amerika'ya yayılmıştır. Domuz gribi virüsünün (H1N1) insandan insana bulaşabildiği belirlenmiş olup, dünyada salgın olasılığı çok yüksektir. İnsanda saptanan vakaların çoğunda domuzlarla temas olmaması, bu varsayımı desteklemektedir. Bu nedenle Dünya sağlık örgütü virüsden korunma planını en üst düzeyinde denetlemektedir. 2009 sonbaharında kuzey yarım kürede virüsün hızla yayılacağı düşünülmektedir.
Neden önemlidir?
Bu güne kadar bilinen domuz gribi virüsü normal şartlarda insanların hastalanmasına yol açmamıştır. Ancak, geçmiş yıllarda domuzlarla yakın teması bulunan çiftlik çalışanları gibi bireylerde nadir vakalar bildirilmiş olup, insandan insana bulaşma olasılığı olmadığından herhangi bir salgın ortaya çıkmamıştır.
Oysa güncel olan virüs genetik bir değişim geçirmiş olup, insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmıştır ve daha önce ne domuzlarda ne de insanlarda tespit edilmiş bir virüstür. İnsandan insana bulaşma hızının yüksekliği ve kıtalar arası seyahat kolaylıkları nedeniyle hastalık kısa sürede tüm dünya ülkelerini bu kapsamda ülkemizi de etkilemiştir.
Domuz gribi nasıl bulaşır?
Virüs ile enfekte çevreden, öksüren ve tıksıran enfekte bireyden damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Bu sekresyon veya damlacıklar ile kirlenmiş ellerin yıkanmadan solunum yolları mukozalarına veya gözlere sürülmesi ile de olabilir. Genel olarak klinik belirtiler bildiğimiz grip vakalarındakilere benzer. Hasta ile aynı kapalı ortamı paylaşmaktan, sıkı temas ve el sıkışmaktan sakınılmalıdır. Birey de hastalık semptomları görüldüğü sürece ve hastalığın başlangıcından 7 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Çocuklar, immün sistemi baskılanmış bireyler ve yaşlılar daha uzun süre bulaştırıcı olabilirler. Hastalık gıda yoluyla bulaşmaz.
Domuz gribinin belirti ve bulguları nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 1 ila 7 gün arasındadır. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, tüm vücutda kas ağrıları, başağrısı, titreme ve halsizlik gibi grip hastalığının tüm belirtileri ve bulguları görülür. Bu belirtilerin yanısıra, bazı hastalarda ishal ve kusma olabilir. Altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde hastalık ciddi sonuçlar doğurabilir. Pnömoni, solunum yetersizliği ve hastalığa bağlı ölümler bildirilmektedir.
Ne zaman acil tibbi yardım gerekir?
Çocuklarda acil tıbbi yardım gereksinimi olan bazı koşullar şunlardır:
• Hızlı soluk alıp verme veya nefes alma güçlüğü
• Derinin mor renge dönüşmesi
• Sıvı almayı red etme
• Uykuya eğilim veya iletişim kurulamaması
• Çocuk çok huzursuzdur, kucağa bile alınmak istemez
• Grip benzeri belirtilerin düzelmesine karşın ateş ve öksürük ile hastanın yeniden hekime başvurması
• Döküntüye eşlik eden ateş
Erişkinlerde acil tıbbi yardım gereksinimi olan koşullar ise aşağıda belirtilmiştir:
• Hızlı soluk alıp verme veya nefes alma güçlüğü
• Göğüsde veya karında ağrı veya baskı hissi
• Ani baş dönmesi
• Bilinç bulanıklığı
• Şiddetli ve sürekli kusma
Tedavide neler önerilmektedir?
Antiviral ilaçlar, kanıtlanmış olgularda, hastaneye grip belirtileri ile yatırılan hastalar ve komplikasyon gelişme olasılığı olan hastalara verilmelidir. Tedaviye hastalığın belirtilerinin başladığı ilk iki günde başlanır ise hastalığın daha hafif seyir gösterdiği, daha hızlı iyileştiği ve ciddi komplikasyonları önlediği bildirilmektedir.
Ayrıca ilaçlara karşı direnç geliştiği de bildirilmiştir.
Koruyucu olarak antiviral ilaç kullanılır mı?
Hasta ile yakın temas eden, komplikasyon gelişme olasılığı yüksek bireylere veya sağlık personeline antiviral ilaçlar kullanılabilir. Temas öncesi çok özel durumlarda ilaç verilebilir.
Hastaya neler yapması önerilmelidir?
Bulaşıcılığı azaltmak için hastaya bazı önerilerde bulunulmalıdır;
• Hastanın hastalık belirtileri olduğu sürece evde kalması, mümkünse insanlar ile temas etmemesi
• Öksürür iken mendil ile ağzını kapatması veya burun salgısını temizlerken kağıt mendil kullanması ve kağıt mendili hemen çöpe atması
• Enfekte eller ile gözler, burun ve ağza dokunulmaması
• Öksürdükten sonra veya burun temizliğinden sonra ellerin sabun ve su ile yıkanması
Alkol-menşeli el temizleyicilerinde virüsün uzaklaştırılmasında etkili olduğu belirtilmiştir.
Aşısı var mıdır?
İlaç firmaları inaktif ve canlı aşı üretmişlerdir.
İnaktif H1N1 aşısı ölü monovalan bir aşıdır. Dokuz yaşın altında çocuklara bir ay ara ile iki kez, 9 yaşın üstü ve erişkinlere bir kez uygulanacaktır. Virüse karşı geliştirilen ve ülkemizde de Sağlık Bakanlığı'nca dağıtımı yapılmakta olan Domuz Gribi Aşısı (2009 H1N1 aşısı) risk grubunda sayılan kişilerden başlanarak, belirlenen öncelik sırasına göre toplam 42 milyon doz uygulanacaktır.
Aşı kimlere uygulanamaz?
• Yumurtaya karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjisi olanlara
• Mevsimsel influenza aşısına karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjik yanıt oluşturanlara
• Guillain Barré Sendromunda
• Orta veya ağır şiddette grip hastalığı olanlara (iyileşince aşı yaptırmaları önerilir)
Aşı öncelikle kimlere uygulanacak?
• Gebe kadınlar
• Altı aylıktan küçük bebekler ile birlikte yaşayanlar ve bakıcıları
• Sağlık sisteminde çalışanlar ve acil tıbbi yardım veren kurumlarda görev yapanlar
• 6 ay-24 yaş arası çocuk, ergen ve genç erişkinler
• Grip komplikasyonu olasılığı bulunan kronik tıbbi bakım alan veya İmmün sistemi baskılanmış 25-64 yaş arası erişkinle
Aşı üretimi veya aşı yeter ise bazı yaş grupları yukarıdaki listeye eklenebilecektir:
• Sağlıklı 25-64 yaş erişkinler
• 65 yaşın üstündekiler
Alınması gereken kişisel önlemler nelerdir?
Hastalık riskine karşı basit ama hayati tedbirleri almak çok önemlidir.
• Yüksek ateşi olan ve öksüren insanlardan uzak durmak
• Hijyen kurallarına mutlak uyum
• Selamlaşırken kişilerle öpüşmemek ve mümkün olduğunca az el sıkışmak
• Hapşırırken ya da öksürürken ağzı bir mendil yardımıyla kapatmak ve onu hemen imha etmek
• Gün içerisinde elleri sık sık sabun ve su ile yıkamak
• Kapı kolu gibi ellerin sık temas ettiği sert yüzeyleri temizleyici maddeler ile her gün temizlemek
• Bağışıklık sistemini güçlendirici vitaminler, ilaçlar kullanmak gibi önlemler hastalığa yakalanma riskini neredeyse ortadan kaldırır.
Ülkemizde vatandaşların da bu konuda son derece titiz olması gerekmektedir.
Virüse etkili dezenfektanlar nelerdir?
Cansız yüzeyler için çamaşır suyu (%10'luk) veya alkol (%70'lik) etkilidir. Eller için %70'lik alkol tercih edilmelidir.
A tipi influenza virüsleri, domuzlarda solunum yolu enfeksiyonuna ve epidemilere yol açmaktadır. Domuzların bakımını yapan ve üreten bireylere bulaşabilmektedir. Kuzey Amerika'da insanlarda solunum yolu hastalığına neden olan virüsün, domuzları hastalandıran Tip A influenza virüsüne benzer genetik nitelikleri taşıması nedeniyle hastalık "Domuz Gribi" olarak tanımlanmıştır.
Hastalık, 2009'un Mart ve Nisan aylarında önce Meksika'da başlayıp daha sonra Kuzey Amerika'ya yayılmıştır. Domuz gribi virüsünün (H1N1) insandan insana bulaşabildiği belirlenmiş olup, dünyada salgın olasılığı çok yüksektir. İnsanda saptanan vakaların çoğunda domuzlarla temas olmaması, bu varsayımı desteklemektedir. Bu nedenle Dünya sağlık örgütü virüsden korunma planını en üst düzeyinde denetlemektedir. 2009 sonbaharında kuzey yarım kürede virüsün hızla yayılacağı düşünülmektedir.
Neden önemlidir?
Bu güne kadar bilinen domuz gribi virüsü normal şartlarda insanların hastalanmasına yol açmamıştır. Ancak, geçmiş yıllarda domuzlarla yakın teması bulunan çiftlik çalışanları gibi bireylerde nadir vakalar bildirilmiş olup, insandan insana bulaşma olasılığı olmadığından herhangi bir salgın ortaya çıkmamıştır.
Oysa güncel olan virüs genetik bir değişim geçirmiş olup, insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmıştır ve daha önce ne domuzlarda ne de insanlarda tespit edilmiş bir virüstür. İnsandan insana bulaşma hızının yüksekliği ve kıtalar arası seyahat kolaylıkları nedeniyle hastalık kısa sürede tüm dünya ülkelerini bu kapsamda ülkemizi de etkilemiştir.
Domuz gribi nasıl bulaşır?
Virüs ile enfekte çevreden, öksüren ve tıksıran enfekte bireyden damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Bu sekresyon veya damlacıklar ile kirlenmiş ellerin yıkanmadan solunum yolları mukozalarına veya gözlere sürülmesi ile de olabilir. Genel olarak klinik belirtiler bildiğimiz grip vakalarındakilere benzer. Hasta ile aynı kapalı ortamı paylaşmaktan, sıkı temas ve el sıkışmaktan sakınılmalıdır. Birey de hastalık semptomları görüldüğü sürece ve hastalığın başlangıcından 7 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Çocuklar, immün sistemi baskılanmış bireyler ve yaşlılar daha uzun süre bulaştırıcı olabilirler. Hastalık gıda yoluyla bulaşmaz.
Domuz gribinin belirti ve bulguları nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 1 ila 7 gün arasındadır. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, tüm vücutda kas ağrıları, başağrısı, titreme ve halsizlik gibi grip hastalığının tüm belirtileri ve bulguları görülür. Bu belirtilerin yanısıra, bazı hastalarda ishal ve kusma olabilir. Altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde hastalık ciddi sonuçlar doğurabilir. Pnömoni, solunum yetersizliği ve hastalığa bağlı ölümler bildirilmektedir.
Ne zaman acil tibbi yardım gerekir?
Çocuklarda acil tıbbi yardım gereksinimi olan bazı koşullar şunlardır:
• Hızlı soluk alıp verme veya nefes alma güçlüğü
• Derinin mor renge dönüşmesi
• Sıvı almayı red etme
• Uykuya eğilim veya iletişim kurulamaması
• Çocuk çok huzursuzdur, kucağa bile alınmak istemez
• Grip benzeri belirtilerin düzelmesine karşın ateş ve öksürük ile hastanın yeniden hekime başvurması
• Döküntüye eşlik eden ateş
Erişkinlerde acil tıbbi yardım gereksinimi olan koşullar ise aşağıda belirtilmiştir:
• Hızlı soluk alıp verme veya nefes alma güçlüğü
• Göğüsde veya karında ağrı veya baskı hissi
• Ani baş dönmesi
• Bilinç bulanıklığı
• Şiddetli ve sürekli kusma
Tedavide neler önerilmektedir?
Antiviral ilaçlar, kanıtlanmış olgularda, hastaneye grip belirtileri ile yatırılan hastalar ve komplikasyon gelişme olasılığı olan hastalara verilmelidir. Tedaviye hastalığın belirtilerinin başladığı ilk iki günde başlanır ise hastalığın daha hafif seyir gösterdiği, daha hızlı iyileştiği ve ciddi komplikasyonları önlediği bildirilmektedir.
Ayrıca ilaçlara karşı direnç geliştiği de bildirilmiştir.
Koruyucu olarak antiviral ilaç kullanılır mı?
Hasta ile yakın temas eden, komplikasyon gelişme olasılığı yüksek bireylere veya sağlık personeline antiviral ilaçlar kullanılabilir. Temas öncesi çok özel durumlarda ilaç verilebilir.
Hastaya neler yapması önerilmelidir?
Bulaşıcılığı azaltmak için hastaya bazı önerilerde bulunulmalıdır;
• Hastanın hastalık belirtileri olduğu sürece evde kalması, mümkünse insanlar ile temas etmemesi
• Öksürür iken mendil ile ağzını kapatması veya burun salgısını temizlerken kağıt mendil kullanması ve kağıt mendili hemen çöpe atması
• Enfekte eller ile gözler, burun ve ağza dokunulmaması
• Öksürdükten sonra veya burun temizliğinden sonra ellerin sabun ve su ile yıkanması
Alkol-menşeli el temizleyicilerinde virüsün uzaklaştırılmasında etkili olduğu belirtilmiştir.
Aşısı var mıdır?
İlaç firmaları inaktif ve canlı aşı üretmişlerdir.
İnaktif H1N1 aşısı ölü monovalan bir aşıdır. Dokuz yaşın altında çocuklara bir ay ara ile iki kez, 9 yaşın üstü ve erişkinlere bir kez uygulanacaktır. Virüse karşı geliştirilen ve ülkemizde de Sağlık Bakanlığı'nca dağıtımı yapılmakta olan Domuz Gribi Aşısı (2009 H1N1 aşısı) risk grubunda sayılan kişilerden başlanarak, belirlenen öncelik sırasına göre toplam 42 milyon doz uygulanacaktır.
Aşı kimlere uygulanamaz?
• Yumurtaya karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjisi olanlara
• Mevsimsel influenza aşısına karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjik yanıt oluşturanlara
• Guillain Barré Sendromunda
• Orta veya ağır şiddette grip hastalığı olanlara (iyileşince aşı yaptırmaları önerilir)
Aşı öncelikle kimlere uygulanacak?
• Gebe kadınlar
• Altı aylıktan küçük bebekler ile birlikte yaşayanlar ve bakıcıları
• Sağlık sisteminde çalışanlar ve acil tıbbi yardım veren kurumlarda görev yapanlar
• 6 ay-24 yaş arası çocuk, ergen ve genç erişkinler
• Grip komplikasyonu olasılığı bulunan kronik tıbbi bakım alan veya İmmün sistemi baskılanmış 25-64 yaş arası erişkinle
Aşı üretimi veya aşı yeter ise bazı yaş grupları yukarıdaki listeye eklenebilecektir:
• Sağlıklı 25-64 yaş erişkinler
• 65 yaşın üstündekiler
Alınması gereken kişisel önlemler nelerdir?
Hastalık riskine karşı basit ama hayati tedbirleri almak çok önemlidir.
• Yüksek ateşi olan ve öksüren insanlardan uzak durmak
• Hijyen kurallarına mutlak uyum
• Selamlaşırken kişilerle öpüşmemek ve mümkün olduğunca az el sıkışmak
• Hapşırırken ya da öksürürken ağzı bir mendil yardımıyla kapatmak ve onu hemen imha etmek
• Gün içerisinde elleri sık sık sabun ve su ile yıkamak
• Kapı kolu gibi ellerin sık temas ettiği sert yüzeyleri temizleyici maddeler ile her gün temizlemek
• Bağışıklık sistemini güçlendirici vitaminler, ilaçlar kullanmak gibi önlemler hastalığa yakalanma riskini neredeyse ortadan kaldırır.
Ülkemizde vatandaşların da bu konuda son derece titiz olması gerekmektedir.
Virüse etkili dezenfektanlar nelerdir?
Cansız yüzeyler için çamaşır suyu (%10'luk) veya alkol (%70'lik) etkilidir. Eller için %70'lik alkol tercih edilmelidir.
Geri: Domuz Gribi Hakkında
Bence aşı olunmalı ben olcam sende ol.
Aşı kimlere uygulanamaz?
• Yumurtaya karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjisi olanlara
• Mevsimsel influenza aşısına karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjik yanıt oluşturanlara
• Guillain Barré Sendromunda
• Orta veya ağır şiddette grip hastalığı olanlara (iyileşince aşı yaptırmaları önerilir)
Aşı kimlere uygulanamaz?
• Yumurtaya karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjisi olanlara
• Mevsimsel influenza aşısına karşı şiddetli (hayatı tehdit eden) alerjik yanıt oluşturanlara
• Guillain Barré Sendromunda
• Orta veya ağır şiddette grip hastalığı olanlara (iyileşince aşı yaptırmaları önerilir)
Geri: Domuz Gribi Hakkında
Domuz Gribini Birde Ecz.Fatih ÖZTÜRK´ün Kaleminden okuyalım
Kaynak: www.tokatgazetesi.com www.kizilcaoren.org
DOMUZ GRİBİ
Değerli okurlar kış ayının gelmesiyle birlikte grip vakaları çoğalıyor. Aşılar piyasaya çıktı ve kullanılıyor. Keza ilaçlar da.Dolayısıyla bizim konumuz bu hafta grip olacak ama bildiğimiz mevsimsel grip değil domuz gribinden bahsedeceğiz.
İlk olarak Meksika’da ortaya çıktı ve oradan dünyaya yayıldı. İlk çıktığında büyük paniğe neden oldu. Havaalanlarında tedbirler alınmaya başlandı, insanlar ülke değiştirirken cihazlarla kontrol edildi.Şimdi sular duruldu.Panik havası dağıldı.Hastalık gitmiş gibi görünüyor.Oysa gerçek göründüğü gibi değil.Mevsimden dolayı birkaç aydır vaka görünmüyor olabilir ama havaların soğumasıyla birlikte hastalık tekrar ortaya çıkacak.Zaten Dünya Sağlık Örgütü domuz gribinde pandemiyi (dünya çapında salgın)6. Evreye çıkardı.Bu son evre yani her an dünya çapında salgın ortaya çıkabilir.Peki buna ne kadar hazırız,gerekli tedbirler alındı mı,biz ne yapmalıyız?
Aslına bakarsınız araştırmalar gösterdi ki domuz gribi sanıldığı kadar ölümcül değil ,mortalite oranı yüzde 1,4 lerde.Yani epey düşük. Kuş gribiyle kıyaslarsak ,yayılma hızı daha yüksek ama öldürücülüğü daha düşük.Çünkü insan organizmasına daha tanıdık geliyor.
En korkulan senaryo bu iki virüsün birleşerek hem daha ölümcül hem de daha hızlı yayılan yeni bir tür virüse dönüşmesi.Bu küçük bir ihtimal de olsa göz ardı etmemek gerekir.Bu DSÖ nün üzerinde durduğu bir senaryo.
Gelelim bizim yapmamız gerekenlere.İşe en basit tedbirlerden başlanmalı.Bunlar:
-el temizliğine dikkat edilmeli ,eller sık sık yıkanmalı
-hapşırırken ağzımızı ellerimizle değil dirseklerimizle kapatmalıyız
-tokalaşma ,sarılma vb. hareketlerden mümkün olduğunca kaçınmalıyız
-tek kullanımlık mendiller kullanmalı ve kullandıktan sonra kapalı kutulara atmalıyız.
Yukarda saydıklarımız hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla yapılması gerekenlerden bir kaçı.Bunlara uymak çok önemli.Bunun dışında koruyucu tedbirlerden bir diğeri aşı.Öncelikle risk gurubuna uygulanmakta.Bebekler,gebeler,kronik hastalıkları olanlar(diyabet,astım,kalp vb.),sağlık personeli gibi sıralanabilecek bir risk gurubundan söz edebiliriz.Şu ana kadar Tokatta 6 kişinin domuz gribinden hayatını kaybettiği belirtiliyor.Ve bunların içinde genç ve orta yaşta insanlar mevcut.Ve gönderilen numunelerin büyük bir kısmı pozitif yani domuz gribini gösteriyor.Demek ki tehlike henüz geçmiş değil ve havaların soğumasıyla birlikte salgının artma ihtimali var.50 yaşın altındaki bireyler sağlık bakanlığının yaptığı açıklamaya göre aşılanmalı.Hele de bu kişilerde kronik hastalıklar mevcutsa.Kendi adıma söyleyebilirim ki ben aşımı yaptırdım.Şu an herhangi bir olumsuzluk hissetmiyorum.Ve gribe de yakalanmadım.Bir kaç sene sonra ne olur nasıl etki oluşturur onu bilmiyoruz kimse de bilmiyor ama bana göre aşı olmak risk kabul ediliyorsa olmamak daha büyük bir risk.Tabiî ki herkes kendi kararını vermeli ama verirken de geç kalmamalı ,aşı olmayacaksa bile diğer tedbirleri olabildiğince uygulamaya çalışmalıdır .Dolayısıyla aşı ve ilaçların yanında korunma tedbirlerini en iyi şekilde uygulamak çok önemli.
Olası bir büyük salgın durumunda ülkemizin hazırda bir ulusal pandemi hazırlık planı mevcut.Ve bu plan gayet iyi şekilde hazırlanmış bulunmakta.Ayrıca bu hastalığın teşhisi açısından ülkemizde iki büyük laboratuar bulunmakta(çoğu Avrupa ülkesinde bir tane var).Yani ülkemizin olası bir salgına hazır olduğu söylenebilir.
Son birkaç cümle.Yukarda bahsettiğim gibi öldürücülük oranı düşük bir hastalık ama çok hızlı yayılıyor.Korkulan, virüsün öldürücülüğü de yüksek bir forma dönüşmesi.Her ne olursa olsun biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.Çünkü Allah korusun hastalandığımız durumda çevremizdeki pek çok insan da tehlikeye girmiş olacak.Dolayısıyla korunma tedbirlerini eksiksiz yerine getirmeli bu tip hastalıklarda ne yapmamız gerektiğini iyice öğrenmeli ve uygulamalı ve başkalarına bildiklerimizi anlatmalıyız.
Kaynak: www.tokatgazetesi.com www.kizilcaoren.org
DOMUZ GRİBİ
Değerli okurlar kış ayının gelmesiyle birlikte grip vakaları çoğalıyor. Aşılar piyasaya çıktı ve kullanılıyor. Keza ilaçlar da.Dolayısıyla bizim konumuz bu hafta grip olacak ama bildiğimiz mevsimsel grip değil domuz gribinden bahsedeceğiz.
İlk olarak Meksika’da ortaya çıktı ve oradan dünyaya yayıldı. İlk çıktığında büyük paniğe neden oldu. Havaalanlarında tedbirler alınmaya başlandı, insanlar ülke değiştirirken cihazlarla kontrol edildi.Şimdi sular duruldu.Panik havası dağıldı.Hastalık gitmiş gibi görünüyor.Oysa gerçek göründüğü gibi değil.Mevsimden dolayı birkaç aydır vaka görünmüyor olabilir ama havaların soğumasıyla birlikte hastalık tekrar ortaya çıkacak.Zaten Dünya Sağlık Örgütü domuz gribinde pandemiyi (dünya çapında salgın)6. Evreye çıkardı.Bu son evre yani her an dünya çapında salgın ortaya çıkabilir.Peki buna ne kadar hazırız,gerekli tedbirler alındı mı,biz ne yapmalıyız?
Aslına bakarsınız araştırmalar gösterdi ki domuz gribi sanıldığı kadar ölümcül değil ,mortalite oranı yüzde 1,4 lerde.Yani epey düşük. Kuş gribiyle kıyaslarsak ,yayılma hızı daha yüksek ama öldürücülüğü daha düşük.Çünkü insan organizmasına daha tanıdık geliyor.
En korkulan senaryo bu iki virüsün birleşerek hem daha ölümcül hem de daha hızlı yayılan yeni bir tür virüse dönüşmesi.Bu küçük bir ihtimal de olsa göz ardı etmemek gerekir.Bu DSÖ nün üzerinde durduğu bir senaryo.
Gelelim bizim yapmamız gerekenlere.İşe en basit tedbirlerden başlanmalı.Bunlar:
-el temizliğine dikkat edilmeli ,eller sık sık yıkanmalı
-hapşırırken ağzımızı ellerimizle değil dirseklerimizle kapatmalıyız
-tokalaşma ,sarılma vb. hareketlerden mümkün olduğunca kaçınmalıyız
-tek kullanımlık mendiller kullanmalı ve kullandıktan sonra kapalı kutulara atmalıyız.
Yukarda saydıklarımız hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla yapılması gerekenlerden bir kaçı.Bunlara uymak çok önemli.Bunun dışında koruyucu tedbirlerden bir diğeri aşı.Öncelikle risk gurubuna uygulanmakta.Bebekler,gebeler,kronik hastalıkları olanlar(diyabet,astım,kalp vb.),sağlık personeli gibi sıralanabilecek bir risk gurubundan söz edebiliriz.Şu ana kadar Tokatta 6 kişinin domuz gribinden hayatını kaybettiği belirtiliyor.Ve bunların içinde genç ve orta yaşta insanlar mevcut.Ve gönderilen numunelerin büyük bir kısmı pozitif yani domuz gribini gösteriyor.Demek ki tehlike henüz geçmiş değil ve havaların soğumasıyla birlikte salgının artma ihtimali var.50 yaşın altındaki bireyler sağlık bakanlığının yaptığı açıklamaya göre aşılanmalı.Hele de bu kişilerde kronik hastalıklar mevcutsa.Kendi adıma söyleyebilirim ki ben aşımı yaptırdım.Şu an herhangi bir olumsuzluk hissetmiyorum.Ve gribe de yakalanmadım.Bir kaç sene sonra ne olur nasıl etki oluşturur onu bilmiyoruz kimse de bilmiyor ama bana göre aşı olmak risk kabul ediliyorsa olmamak daha büyük bir risk.Tabiî ki herkes kendi kararını vermeli ama verirken de geç kalmamalı ,aşı olmayacaksa bile diğer tedbirleri olabildiğince uygulamaya çalışmalıdır .Dolayısıyla aşı ve ilaçların yanında korunma tedbirlerini en iyi şekilde uygulamak çok önemli.
Olası bir büyük salgın durumunda ülkemizin hazırda bir ulusal pandemi hazırlık planı mevcut.Ve bu plan gayet iyi şekilde hazırlanmış bulunmakta.Ayrıca bu hastalığın teşhisi açısından ülkemizde iki büyük laboratuar bulunmakta(çoğu Avrupa ülkesinde bir tane var).Yani ülkemizin olası bir salgına hazır olduğu söylenebilir.
Son birkaç cümle.Yukarda bahsettiğim gibi öldürücülük oranı düşük bir hastalık ama çok hızlı yayılıyor.Korkulan, virüsün öldürücülüğü de yüksek bir forma dönüşmesi.Her ne olursa olsun biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.Çünkü Allah korusun hastalandığımız durumda çevremizdeki pek çok insan da tehlikeye girmiş olacak.Dolayısıyla korunma tedbirlerini eksiksiz yerine getirmeli bu tip hastalıklarda ne yapmamız gerektiğini iyice öğrenmeli ve uygulamalı ve başkalarına bildiklerimizi anlatmalıyız.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz