Mustafa denizli ile yola devam
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Mustafa denizli ile yola devam
YILDIRIM Demirören’in daveti üzerine cumartesi akşamı saat 18.00’de Beşiktaş Başkanı ve yöneticileriyle Nişantaşı’ndaki Park Şamdan restoranında buluştuk.. Onlar her maçtan önce geleneksel olarak, Park Şamdan’da toplanıyorlar.. Ben ise ilk defa ekibe katıldım..
ÇOK keyifli bir sohbet yaptık.. Demirören’i uzun yıllardır tanırım.. Onu hiç bu kadar şampiyonluğa inanmış görmedim açıkçası.. Tabii şampiyonluk bu kadar yaklaştıkça, belli bir gerginliği de beraberinde getiriyor.. O sırada Sivas-Denizli maçı yeni bitmişti, Demirören’e yağmur gibi telefonlar geldi. Arayan herkes “Hakem Denizli’nin 1 golünü ofsayt diye saymadı, bir de penaltısını vermedi. Ne olacak bu işler böyle?” şeklinde dert yandı. Demirören bozuntuya vermedi, “Biz kendi işimize bakalım” dedi..
DEMİRÖREN ve yakın çevresinin teknik direktörü ve takımına güveni dikkat çekecek ölçüde yüksek.. Denizli’ye toz kondurmuyorlar, “Onu almakla en doğru kararı vermişiz” diyorlar sürekli.. Öyle kolay kolay kimseyi beğenmeyen başkanın arkadaşı Kaya Çilingiroğlu bile hakkını verdi Denizli’nin: “Beşiktaş gerçekten takım haline geldi.. Hatta şu kadar iddialı konuşayım, Beşiktaş kupayı da kimseye bırakmaz, onu da alır..”
SÖZ Denizli’ye geldiği zaman ben de dayanamadım, şu soruyu yönelttim Beşiktaş Başkanı’na: “Mustafa Hoca’dan bugün memnunsunuz ama futbol bu.. 2 mağlubiyet olur, şampiyonluk kaçar.. O zaman da aynı derecede arkasında olur musunuz?”
DEMİRÖREN bir saniye bile tereddüt etmedi: “Biz zaten 3 yıllık mukavele teklif etmiştik.. O, Türkiye’de 3 büyük takımla şampiyon olmuş ilk hoca olmayı çok istiyor.. Beşiktaşlı olduğu için belki de en anlamlısı bu sezonki olacak. Dediğiniz doğru, futbol bu, yarının ne getireceği belli olmaz.. Ama biz Beşiktaş şampiyon olsa da olmasa da Denizli’yle yola devam edeceğiz. Herkes bunu bilsin.”
MUHALEFET BİLE DESTEK
BEŞİKTAŞ gergin camiadır.. 8 puan öndeyken F.Bahçe’ye kaptırdıkları şampiyonluğun travmasını 5 yıldır yaşıyorlar.. Birlik içinde olmaları öyle kolay değil.. Ama bu sezon ilginç bir bütünleşme yaşanıyor.. Nerden mi çıkarıyorum? Demirören’den ayrıldıktan sonra Kayseri maçını Cemil Kazancı’nın locasında izledim.. Kazancı, son dönemin yükselen işadamlarından.. Ve Beşiktaş’ta muhalefet diye bir cephe varsa, onun en ağır toplarından.. Ocak 2010’daki seçimde de başkanlığa aday olması veya bir oluşum yaratması en muhtemel isim..
MAÇI onunla birlikte izledik.. Yakın dostu eski yönetici Bahattin Demir ve spor yazarı Ali Gültiken de yanımızdaydı.. Gültiken, Tigana’dan sonra görevine son verilen eski genel menajer.. Yani normalde Demirören’e muhalif olması gerekir.. İşte ilginç taraf da burası: Muhalefet oluşumu, Demirören ve yönetimi eleştirmeyi tamamen bir tarafa bırakmış.. Sadece şampiyonluğu düşünüyor, konuşuyor ve istiyorlar.. Denizli’den övgüyle söz ediyorlar.. Demirören’in hatalarını anlatmaya ara verip, Beşiktaş’ın başarısına odaklanmışlar.. Muhaliflerin yönetimleri düşürmek için takımlarının maç kaybetmesini istediklerine çok şahit olmuş biriyim.. Ama atılan tek golde herkes birden ayağa kalkıp sevindi, kaçan pozisyonlara bir Çarşı seyircisi gibi üzüldü..
ANAFİKİR şu: Beşiktaş, yıllardır aradığı birlik-beraberliği tesis etmiş durumda.. Denizli futbol takımına hakim.. Futbolcular şampiyonluk ruhunu taşıyorlar.. En önemlisi, homurtuların stadı İnönü’deki taraftar baskısı artık kalkmaya başlamış.. Tribün takımı iten güç haline gelmeye başlamış.. Görüntü net: Beşiktaş’ın havasında ’şampiyonluk’ kokusu var..
ÇOK keyifli bir sohbet yaptık.. Demirören’i uzun yıllardır tanırım.. Onu hiç bu kadar şampiyonluğa inanmış görmedim açıkçası.. Tabii şampiyonluk bu kadar yaklaştıkça, belli bir gerginliği de beraberinde getiriyor.. O sırada Sivas-Denizli maçı yeni bitmişti, Demirören’e yağmur gibi telefonlar geldi. Arayan herkes “Hakem Denizli’nin 1 golünü ofsayt diye saymadı, bir de penaltısını vermedi. Ne olacak bu işler böyle?” şeklinde dert yandı. Demirören bozuntuya vermedi, “Biz kendi işimize bakalım” dedi..
DEMİRÖREN ve yakın çevresinin teknik direktörü ve takımına güveni dikkat çekecek ölçüde yüksek.. Denizli’ye toz kondurmuyorlar, “Onu almakla en doğru kararı vermişiz” diyorlar sürekli.. Öyle kolay kolay kimseyi beğenmeyen başkanın arkadaşı Kaya Çilingiroğlu bile hakkını verdi Denizli’nin: “Beşiktaş gerçekten takım haline geldi.. Hatta şu kadar iddialı konuşayım, Beşiktaş kupayı da kimseye bırakmaz, onu da alır..”
SÖZ Denizli’ye geldiği zaman ben de dayanamadım, şu soruyu yönelttim Beşiktaş Başkanı’na: “Mustafa Hoca’dan bugün memnunsunuz ama futbol bu.. 2 mağlubiyet olur, şampiyonluk kaçar.. O zaman da aynı derecede arkasında olur musunuz?”
DEMİRÖREN bir saniye bile tereddüt etmedi: “Biz zaten 3 yıllık mukavele teklif etmiştik.. O, Türkiye’de 3 büyük takımla şampiyon olmuş ilk hoca olmayı çok istiyor.. Beşiktaşlı olduğu için belki de en anlamlısı bu sezonki olacak. Dediğiniz doğru, futbol bu, yarının ne getireceği belli olmaz.. Ama biz Beşiktaş şampiyon olsa da olmasa da Denizli’yle yola devam edeceğiz. Herkes bunu bilsin.”
MUHALEFET BİLE DESTEK
BEŞİKTAŞ gergin camiadır.. 8 puan öndeyken F.Bahçe’ye kaptırdıkları şampiyonluğun travmasını 5 yıldır yaşıyorlar.. Birlik içinde olmaları öyle kolay değil.. Ama bu sezon ilginç bir bütünleşme yaşanıyor.. Nerden mi çıkarıyorum? Demirören’den ayrıldıktan sonra Kayseri maçını Cemil Kazancı’nın locasında izledim.. Kazancı, son dönemin yükselen işadamlarından.. Ve Beşiktaş’ta muhalefet diye bir cephe varsa, onun en ağır toplarından.. Ocak 2010’daki seçimde de başkanlığa aday olması veya bir oluşum yaratması en muhtemel isim..
MAÇI onunla birlikte izledik.. Yakın dostu eski yönetici Bahattin Demir ve spor yazarı Ali Gültiken de yanımızdaydı.. Gültiken, Tigana’dan sonra görevine son verilen eski genel menajer.. Yani normalde Demirören’e muhalif olması gerekir.. İşte ilginç taraf da burası: Muhalefet oluşumu, Demirören ve yönetimi eleştirmeyi tamamen bir tarafa bırakmış.. Sadece şampiyonluğu düşünüyor, konuşuyor ve istiyorlar.. Denizli’den övgüyle söz ediyorlar.. Demirören’in hatalarını anlatmaya ara verip, Beşiktaş’ın başarısına odaklanmışlar.. Muhaliflerin yönetimleri düşürmek için takımlarının maç kaybetmesini istediklerine çok şahit olmuş biriyim.. Ama atılan tek golde herkes birden ayağa kalkıp sevindi, kaçan pozisyonlara bir Çarşı seyircisi gibi üzüldü..
ANAFİKİR şu: Beşiktaş, yıllardır aradığı birlik-beraberliği tesis etmiş durumda.. Denizli futbol takımına hakim.. Futbolcular şampiyonluk ruhunu taşıyorlar.. En önemlisi, homurtuların stadı İnönü’deki taraftar baskısı artık kalkmaya başlamış.. Tribün takımı iten güç haline gelmeye başlamış.. Görüntü net: Beşiktaş’ın havasında ’şampiyonluk’ kokusu var..
İbrahim Seten Vatan
Yayın Tarihi : 07 Nisan 2009 Salı 18:01:59
Güncelleme :07 Nisan 2009 Salı 18:09:29
Geri: Mustafa denizli ile yola devam
Gerçekden bu sezon şampiyonluğa çok yakınız tabi ki önümüzde daha 8 hafta var ve neler getirip neler götürecek bilemeyiz , bir gerçek var ki BEŞİKTAŞ takım, yönetim ve taraftarıyla bu sezon şampiyonluğu isteyen en güçlü ekip .
İnşallah sezon sonunda istediğimiz şampiyonluğa ulaşırız...
İnşallah sezon sonunda istediğimiz şampiyonluğa ulaşırız...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz