oğul
TOKAT FORUMMUM/TOKATLILARIN BULUŞMA VE PAYLAŞIM PLATFORMU :: Din Bölümü :: Din Bölümü :: Dini Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
oğul
Nasihate muhtaç olanın nasihat etmesi ne kadar akıl işidir bilinmez. Ama tut ki düştüğümüz çukurlara sen de düşme diye bir ikaz tabelasıdır bunlar. Bilmem kaç yıl sonrasına, sanadır bu nasihatlerim canım oğlum!
Zaman değişir, mekanlar şartlar değişir, hatta insanların genel olarak davranışları da değişir mutlaka.
Ben bile yaşadığımız şu on yılda nasıl değiştik, değişmeye devam ediyoruz anlamakta zorluk çekiyorum. Kaldı ki yıllar sonra senin yaşadığın zamanda kim bilir neler, ne hızla değişmiş olacak. Ama şu var ki insanın özü değişmiyor can oğul! Şekil değişiyor, davranış değişiyor ama öz aynı kalıyor be can oğul! İşte bu yüzden sakın bu nasihatleri yıllar öncesinden kalma deyip de dudak bükerek okuma. Önce aklını sonra da gönlünü aç da hissen ölçüsünde bir şeyler kapmaya uğraş.
Nasihatlerin en başında dünyayı algılayışındaki pürüzleri gidermek gelmeli elbet. Nerden gelmişiz, nereye gidiyoruz ve kimiz? Bu sorulara cevab bulup ruhunda özümseyebildiysen ve de gerekenleri yapıyorsan bil ki sen nasihat alacak değil nasihat verecek konumdasındır. Ve nasihat verecek konumda isen benim de ömrüm bunu görmeye yeterse o mübarek ellerinden öpmeyi kendime şeref sayarım can oğul! Ama eğer ki hâla şüphelerin varsa bu konuda bil ki bu dünyaya gelişin, burada yaşayışın hep bir amaç uğruna. Gör ki sen bu kâinatın en üstün yaratılmışın. En üstün yaratılanın en üstün amacı olmalı elbet. Neye tapıyorsun, neye kul köle oluyorsun önce onun farkına var. Senin gibi aciz bir insana mı, güneşe mi, aya mı, yoksa paraya pula mı? Unutma ki neye kul eyleyip bağlamışsan kendini, onun kadar değerin vardır. Paraya bağlıysan seni satın alacak bir değer her zaman vardır elbet. Ya da bir insansa bağlandığın, gözünü boyayacak bir erkek ya da kadın senin için bir tuzak olarak hep yolunun üzerinde durur. Yok eğer ben, zerreden şu koca evrene kadar her şeyin yaratıcısına kul köleyim diyorsan senin O'nun sonsuzluğu kadar değerin vardır sakın unutma. Bunun da kıymetini bil! Herkese nasib olmaz çünkü bu.
Allah'ın varlığı, derler ki çok fazla aşikâr oluşunda saklıdır. Sen her gün nefes alıyorsun ama soluduğun havanın ne kadar farkındasın mesela? Hâlbuki birazcık durup düşünsek her yanımızın o hava ile çepeçevre kuşatıldığını farkederiz. İşte bunun gibi; ne zaman sen, soluduğun hava nimeti gibi diğer nimetlerin de farkına varırsan işte onlar seni en kısa yoldan yaratıcıya götürür. Görmek isteyene, birazcık vicdanı ile baş başa kalıp şu evrenin işaret ettiği tarafa yani yaratıcıya bakmak isteyene yollar hep açık kalacaktır can oğul! Sakın ha sakın vicdanını sıfırlama, eksiye düşürme! O vicdan olmazsa yarı yolda kalırsın, bunu da unutma!
Vicdan şehrini yemyeşil tutmak ise ancak gözyaşlarıyla filizlenen samimi dua sözleri ile mümkün olur. Can oğul, günde hiç değilse üç beş dakikanı ayır da gözyaşlarıyla ıslanan sevgi sözcükleri, pişmanlık cümlelerini gönder, sana senden daha yakın olana! Duaların kadar aç gönlünü… Ya da gönlün kadar aç dualarını! Öyle ki dualarında ve gönlünde yer etmeyen insan, hayvan, bitki … kalmasın. Her canlıya yüce yaratıcının sana verdiği merhamet ile bak ve öyle dua et. Can oğul, bunu da unutma; gönlünün genişliği kadar ALLAH ile dolusundur! Kıskanma, hased etme, gönlünü daraltma, küçültme ki Rabb gelip oraya dolu dolu sığsın!
Can oğul, sana yüce yaratıcının en sevdiğinin adını verdik. Onun gibi olasın diye, Onun gibi Hakka yakın olup Hakk'ın sevgilisi olasın diye. Yüzün gibi ahlakın da güzel olsun diye… Yanılıp da ne bizim yüzümüzü ne de kendi yüzünü karaya çalma! "Ümmetî!" diyene "Kurban olsun sana bendenin bedeni/ser'i/nefsi!" de. Bunlardan vazgeçmek de yetmez ama... Sen, ar ile bakmaya çalış da nur yüzlünün yüzüne, "biliyorum, sana layık değil fakat elimde sadece bunlar var" de can oğul! Hediyeni kabul edecek senin eline değil gönlüne bakacaktır çünkü.
Can oğul son söz niyetine diyecek olursam, dünyada yalnız da kalacağını bilsen inandığın Hakk yolundan geri durmayasın. Erkekliği başka taraflarda arayanlara kanmayasın. Gerçek erkeklik, şehveti ve öfkeyi muma çevirebilmektir. Bırak, başkalarının kahkalar savurduğuna sen on sekizindeki bir gelinlik kız gibi kızarıp bozar! Bırak, nefse zevk veren şeyleri görünce elden ayaktan kesilip bir yaşlı nine gibi davran! Ah be can oğul, benden ziyade adam gibi adam ol!..
Can oğul, başka bir şeye hacatımız yok; yeter ki bizleri de dualarından eksik etme!
Zaman değişir, mekanlar şartlar değişir, hatta insanların genel olarak davranışları da değişir mutlaka.
Ben bile yaşadığımız şu on yılda nasıl değiştik, değişmeye devam ediyoruz anlamakta zorluk çekiyorum. Kaldı ki yıllar sonra senin yaşadığın zamanda kim bilir neler, ne hızla değişmiş olacak. Ama şu var ki insanın özü değişmiyor can oğul! Şekil değişiyor, davranış değişiyor ama öz aynı kalıyor be can oğul! İşte bu yüzden sakın bu nasihatleri yıllar öncesinden kalma deyip de dudak bükerek okuma. Önce aklını sonra da gönlünü aç da hissen ölçüsünde bir şeyler kapmaya uğraş.
Nasihatlerin en başında dünyayı algılayışındaki pürüzleri gidermek gelmeli elbet. Nerden gelmişiz, nereye gidiyoruz ve kimiz? Bu sorulara cevab bulup ruhunda özümseyebildiysen ve de gerekenleri yapıyorsan bil ki sen nasihat alacak değil nasihat verecek konumdasındır. Ve nasihat verecek konumda isen benim de ömrüm bunu görmeye yeterse o mübarek ellerinden öpmeyi kendime şeref sayarım can oğul! Ama eğer ki hâla şüphelerin varsa bu konuda bil ki bu dünyaya gelişin, burada yaşayışın hep bir amaç uğruna. Gör ki sen bu kâinatın en üstün yaratılmışın. En üstün yaratılanın en üstün amacı olmalı elbet. Neye tapıyorsun, neye kul köle oluyorsun önce onun farkına var. Senin gibi aciz bir insana mı, güneşe mi, aya mı, yoksa paraya pula mı? Unutma ki neye kul eyleyip bağlamışsan kendini, onun kadar değerin vardır. Paraya bağlıysan seni satın alacak bir değer her zaman vardır elbet. Ya da bir insansa bağlandığın, gözünü boyayacak bir erkek ya da kadın senin için bir tuzak olarak hep yolunun üzerinde durur. Yok eğer ben, zerreden şu koca evrene kadar her şeyin yaratıcısına kul köleyim diyorsan senin O'nun sonsuzluğu kadar değerin vardır sakın unutma. Bunun da kıymetini bil! Herkese nasib olmaz çünkü bu.
Allah'ın varlığı, derler ki çok fazla aşikâr oluşunda saklıdır. Sen her gün nefes alıyorsun ama soluduğun havanın ne kadar farkındasın mesela? Hâlbuki birazcık durup düşünsek her yanımızın o hava ile çepeçevre kuşatıldığını farkederiz. İşte bunun gibi; ne zaman sen, soluduğun hava nimeti gibi diğer nimetlerin de farkına varırsan işte onlar seni en kısa yoldan yaratıcıya götürür. Görmek isteyene, birazcık vicdanı ile baş başa kalıp şu evrenin işaret ettiği tarafa yani yaratıcıya bakmak isteyene yollar hep açık kalacaktır can oğul! Sakın ha sakın vicdanını sıfırlama, eksiye düşürme! O vicdan olmazsa yarı yolda kalırsın, bunu da unutma!
Vicdan şehrini yemyeşil tutmak ise ancak gözyaşlarıyla filizlenen samimi dua sözleri ile mümkün olur. Can oğul, günde hiç değilse üç beş dakikanı ayır da gözyaşlarıyla ıslanan sevgi sözcükleri, pişmanlık cümlelerini gönder, sana senden daha yakın olana! Duaların kadar aç gönlünü… Ya da gönlün kadar aç dualarını! Öyle ki dualarında ve gönlünde yer etmeyen insan, hayvan, bitki … kalmasın. Her canlıya yüce yaratıcının sana verdiği merhamet ile bak ve öyle dua et. Can oğul, bunu da unutma; gönlünün genişliği kadar ALLAH ile dolusundur! Kıskanma, hased etme, gönlünü daraltma, küçültme ki Rabb gelip oraya dolu dolu sığsın!
Can oğul, sana yüce yaratıcının en sevdiğinin adını verdik. Onun gibi olasın diye, Onun gibi Hakka yakın olup Hakk'ın sevgilisi olasın diye. Yüzün gibi ahlakın da güzel olsun diye… Yanılıp da ne bizim yüzümüzü ne de kendi yüzünü karaya çalma! "Ümmetî!" diyene "Kurban olsun sana bendenin bedeni/ser'i/nefsi!" de. Bunlardan vazgeçmek de yetmez ama... Sen, ar ile bakmaya çalış da nur yüzlünün yüzüne, "biliyorum, sana layık değil fakat elimde sadece bunlar var" de can oğul! Hediyeni kabul edecek senin eline değil gönlüne bakacaktır çünkü.
Can oğul son söz niyetine diyecek olursam, dünyada yalnız da kalacağını bilsen inandığın Hakk yolundan geri durmayasın. Erkekliği başka taraflarda arayanlara kanmayasın. Gerçek erkeklik, şehveti ve öfkeyi muma çevirebilmektir. Bırak, başkalarının kahkalar savurduğuna sen on sekizindeki bir gelinlik kız gibi kızarıp bozar! Bırak, nefse zevk veren şeyleri görünce elden ayaktan kesilip bir yaşlı nine gibi davran! Ah be can oğul, benden ziyade adam gibi adam ol!..
Can oğul, başka bir şeye hacatımız yok; yeter ki bizleri de dualarından eksik etme!
alpcen- Katılımcı
- Kayıt tarihi : 18/10/08
Mesaj Sayısı : 58
Yaş : 56
Nerden : ankara
Rep puanı : 1
Takımn : Beriltilmemiş
TOKAT FORUMMUM/TOKATLILARIN BULUŞMA VE PAYLAŞIM PLATFORMU :: Din Bölümü :: Din Bölümü :: Dini Hikayeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz